وَكَأَيِّن مِّن آيَةٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ يَمُرُّونَ عَلَيْهَا وَهُمْ عَنْهَا مُعْرِضُونَ
ve keeyyin
ve (ne kadar) pek çok, nice
min âyetin
(âyetlerden) âyet, delil
fî es semâvâti
göklerde
ve el ardı
ve yeryüzü
yemurrûne
yanından geçerler
aleyhâ
onun üzerinden
ve hum an-hâ
ve onlar, ondan
mu'ridûne
yüz çeviren kimseler