رَبِّ قَدْ آتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنتَ وَلِيِّي فِي الدُّنُيَا وَالآخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ
rabbi
Rabbim
kad
oldu, olmuştu
âteyte-nî
bana verdin
min el mulki
mülkten
ve allemte-nî
ve bana öğrettin
min te'vîli
yorumundan
el ehâdîsi
sözler, olaylar
fâtıra es semâvâti
semaları yaratan
vel ardı (ve el ardı)
ve yeryüzü
ente
sen
veliyyî
benim velîm, dostum
fîd dunyâ (fî ed dunyâ)
dünyada
vel âhıreti (ve el âhıreti)
ve ahiret
teveffe-nî
beni vefat ettir
muslimen
müslüman olarak (teslim olan)
ve elhık-nî
ve beni dahil et, arasına kat, ilhak et
bi es sâlihîne
salihlerle