وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُواْ مَكَانَكُمْ أَنتُمْ وَشُرَكَآؤُكُمْ فَزَيَّلْنَا بَيْنَهُمْ وَقَالَ شُرَكَآؤُهُم مَّا كُنتُمْ إِيَّانَا تَعْبُدُونَ
ve yevme
ve o gün
nahşuru-hum
onları toplayacağız
cemîan
topluca, hepsi, bütünü
summe
sonra
nekûlu
diyeceğiz
lillezîne (li ellezîne)
o kimselere, onlara
eşrakû
şirk koştular
mekâne-kum
sizin yeriniz, yerlerinize
entum
siz
ve şurakâu-kum
ve sizin şirk, ortak koştuklarınız (Allah'a ortak ettikleriniz)
fe zeyyel-nâ
böylece biz ayırdık
beyne-hum
onların araları
ve kâle
ve dediler
şurakâu-hum
onlarin şirk koştukları, ortak koştukları
mâ kuntum
siz olmadınız
iyyâ-nâ
sadece bize
ta'budûne
kulluk edersiniz