وَلَئِن سَأَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ إِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُ قُلْ أَبِاللّهِ وَآيَاتِهِ وَرَسُولِهِ كُنتُمْ تَسْتَهْزِؤُونَ
ve le in
ve eğer mutlaka
seelte-hum
onlara sordun
le yekûlunne
mutlaka derler
innemâ
sadece, ancak, yalnız
kun-nâ
biz olduk
nahûdu
dalıyoruz (lâfa, eğlenceye)
ve nel'abu
ve eğleniyoruz
kul
de ki
e bi allâhi
Allah ile mi
ve âyâti-hi
ve onun âyetleri
ve resûli-hi
ve onun resûlü
kuntum
siz ... idiniz, oldunuz
testehziûne
alay ediyorsunuz