وَمِنْهُم مَّن يَلْمِزُكَ فِي الصَّدَقَاتِ فَإِنْ أُعْطُواْ مِنْهَا رَضُواْ وَإِن لَّمْ يُعْطَوْاْ مِنهَا إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ
ve min-hum
ve onlardan
men
kim, kimseler
yelmizu-ke
seni ayıplar
fî es sadakâti
ganimetler, sadakalar hakkında, konusunda
fe in
o zaman, öyleki eğer
u'tû
verildi
min-hâ
ondan
radû
razı oldular
ve in
ve eğer, ise
lem yu'tav
verilmez
min-hâ
ondan
îzâ
o zaman
hum
onlar
yeshatûne
öfkelenirler, kızarlar