وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ خَالِدِينَ فِيهَا وَبِئْسَ الْمَصِيرُ
ve ellezîne
ve onlar
keferû
inkâr ettiler
ve kezzebû
ve yalanladılar
bi âyâti-nâ
âyetlerimizi
ulâike
işte onlar
ashâbu en nâri
ateş halkı, ateş ehli
hâlidîne
ebediyyen kalacak olanlar
fî-hâ
orada, onun içinde
ve bi'se
ve (ne) kötü
el masîru
varış yeri, ulaşılacak yer, ulaşılan yer