يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا عَسَى رَبُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ نُورُهُمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
yâ eyyuhâ
ey
ellezîne âmenû
âmenû olanlar
tûbû
tövbe edin
ilâ allâhi
Allah'a
tevbeten nasûhan
nasuh tövbesi
asâ
olur ki, umulur
rabbu-kum
Rabbiniz
en yukeffire
örtmesi (mastar)
an-kum
sizden
seyyiâti-kum
kötülükleriniz, günahlarınız
ve yudhile-kum
ve sizi dahil eder, koyar
cennâtin
cennetler
tecrî
akar
min tahti-hâ
onun altından
el enhâru
nehirler
yevme
o gün
lâ yuhzî
rüsva ve rezil etmez
allâhu
Allah
nebiyye
peygamber
ve ellezîne âmenû
ve âmenû olanlar
mea-hu
onunla beraber
nûru-hum
onların nurları
yes'â
koşar
beyne eydî-him
onların elleri arasında, önlerinde
ve bi eymâni-him
ve onların sağlarında
yekûlûne
derler
rabbe-nâ
Rabbimiz
etmim
tamamla
lenâ
bize
nûre-nâ
nurumuz
ve igfir-lenâ
ve bizi mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir)
inne-ke
muhakkak ki sen
alâ kulli şey'in
herşeye
kadîrun
kaadir, gücü yeten