قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَى غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَى
kâle
dedi
hiye
o
asâye
benim asamdır
etevekkeu
ben dayanırım, yaslanırım
aleyhâ
onun üzerine, ona
ve ehuşşu
ve yaprak silkelerim
bi-hâ
onunla
alâ ganemî
koyunlarım üzerine
ve liye
ve benim için
fî-hâ
onda vardır
meâribu
faydalar, menfaatler
uhrâ
diğer, daha başka