إِنَّمَا يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا الَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا بِهَا خَرُّوا سُجَّدًا وَسَبَّحُوا بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ*
innemâ
fakat, sadece, ancak
yu'minu
mü'min olurlar, inanırlar, îmân ederler
bi âyâti-na
âyetlerimize
ellezîne
o kimseler, onlar
izâ
o zaman
zukkirû
zikredildiler
bihâ
ona
harrû
yere kapandılar
succeden
secde ederek
ve sebbe-hû
ve onu tesbih ettiler
bi hamdi
hamd ile
rabbi-him
onların Rabbi, Rab'leri
ve hum
ve onlar
lâ yestekbirûne
büyüklük taslamazlar, kibirlenmezler