وَحِيلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَشْتَهُونَ كَمَا فُعِلَ بِأَشْيَاعِهِم مِّن قَبْلُ إِنَّهُمْ كَانُوا فِي شَكٍّ مُّرِيبٍ
ve hîle
ve ayrıldı, set çekildi
beyne-hum
onların arasına
ve beyne
ve arasına
mâ yeştehûne
istek duydukları şeyler
kemâ
gibi
fuile
yapıldı
bi eşyâı-him
onların şeyleri
min kablu
önceden
inne-hum
muhakkak ki onlar
kânû
oldular, idiler
fî
içinde
şekkin
şüphe
murîbin
kuşku veren, endişe veren