وَإِنَّ مِنكُمْ لَمَن لَّيُبَطِّئَنَّ فَإِنْ أَصَابَتْكُم مُّصِيبَةٌ قَالَ قَدْ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيَّ إِذْ لَمْ أَكُن مَّعَهُمْ شَهِيدًا
ve inne
ve muhakkak ki
min-kum
sizden bir kısmı, bazıları
le men
mutlaka o kimse
le yubattienne
mutlaka yavaş davranır
fe in
sonra eğer ... olsa
esâbet-kum
size isabet etti
musîbetun
bir musibet
kâle
dedi, söyledi
kad
oldu, olmuştu
en'ame
ni'met verdi, nimetlendirdi
allâhu
Allah
aleyye
bana
iz
o zaman
lem ekun
ben olmadım
mea-hum
onlarla beraber, birlikte
şehîden
şahit, şehit