الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِندَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ العِزَّةَ لِلّهِ جَمِيعًا
ellezîne
onlar, olanlar
yettehızûne
edinirler
el kâfirîne
kâfirler
evliyâe
veliler, dostlar
min dûni
...'den başka
el mu'minîne
mü'minler
e
... mı?
yebtegûne
arıyorlar
inde-hum
onların yanında
el izzete
izzet, şeref
fe
artık, halbuki, oysa
inne
muhakkak
el izzete
izzet, şeref
li allâhi
Allah'ın, Allah'a ait
cemîan
hepsi, tamamı