وَاصْبِرْ وَمَا صَبْرُكَ إِلاَّ بِاللّهِ وَلاَ تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلاَ تَكُ فِي ضَيْقٍ مِّمَّا يَمْكُرُونَ
vasbır (ve ısbır)
ve sabret
ve mâ
ve değildir
sabru-ke
senin sabrın
illâ
ancak, yalnız, den başka
billâhi (bi allâhi)
Allah iledir
ve lâ tahzen
ve üzülme, mahzun olma
aleyhim
onlara, onların yüzünden
ve lâ teku
ve olma
fî daykın
sıkıntı içinde
mimmâ (min mâ)
şeyden dolayı, sebebiyle
yemkurûne
hile yapıyorlar, tuzak kuruyorlar