وَضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً قَرْيَةً كَانَتْ آمِنَةً مُّطْمَئِنَّةً يَأْتِيهَا رِزْقُهَا رَغَدًا مِّن كُلِّ مَكَانٍ فَكَفَرَتْ بِأَنْعُمِ اللّهِ فَأَذَاقَهَا اللّهُ لِبَاسَ الْجُوعِ وَالْخَوْفِ بِمَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ
ve darabe allâhu
ve Allah misal verdi
meselen
bir misal, örnek
karyeten
bir şehir (halkı)
kânet
oldu
âmineten
güvenlik içinde, emin
mutmainneten
tatmin olmuş
ye'tî-hâ
ona gelir
rızku-hâ
onun rızkı
ragaden
bol bol, rahat
min kulli mekânin
her yerden
fe keferet
fakat inkâr ettiler
bi en'umi allâhi
Allah'ın ni'metleri (ni'metlendirmesi)
fe ezâka-hâ allâhu
bundan sonra Allah ona tattırdı
libâse el cûi
açlık elbisesi, açlığı
ve el havfi
ve korku
bi-mâ
dolayısıyla, sebebiyle
kânû
oldular
yasnaûne (sanaa)
yapıyorlar : (yaptı, meydana getirdi)