لَعَلِّي أَعْمَلُ صَالِحًا فِيمَا تَرَكْتُ كَلَّا إِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَائِلُهَا وَمِن وَرَائِهِم بَرْزَخٌ إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ
leal-lî
böylece ben
a'melu sâlihan
salih amel (nefsi tezkiye edici amel) yaparım
fîmâ
içinde, o şeyde, hakkında
terektu
bıraktım, terkettim
kellâ
hayır, asla
innehâ
muhakkak o
kelimetun
bir kelimedir, sözdür
huve
o
kâiluhâ
onun söylediği (söz)
ve min verâi-him
ve onların arkalarından
berzahun
bir berzah vardır
ilâ yevmi
güne kadar
yub'asûne
beas olunacaklar, yeniden diriltilecekler