قَالَ رَبِّ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلَامٌ وَكَانَتِ امْرَأَتِي عَاقِرًا وَقَدْ بَلَغْتُ مِنَ الْكِبَرِ عِتِيًّا
kâle
dedi
rabbî
Rabbim
ennâ
nasıl
yekûnu lî
benim olur (olabilir)
gulâmun
oğlan çocuğu
ve kânet
ve oldu
imreetî
benim kadınım
âkıran
yaşlılık sebebiyle çocuğu olmayan (çocuğu olma özelliğinden kesilen)
ve kad
ve olmuştu, oldu
belagtu
ulaştım
min el kiberi (el kebîru)
ihtiyarlıktan, ihtiyarlığa : (büyük, yaşlı, ihtiyar)
ıtiyyen (atâ)
yaşlanarak : (haddi aştı, hududu geçti)