فَطَوَّعَتْ لَهُ نَفْسُهُ قَتْلَ أَخِيهِ فَقَتَلَهُ فَأَصْبَحَ مِنَ الْخَاسِرِينَ
fe tavvaat
bunun üzerine tav etti, kandırdı, ikna etti
lehu
onu
nefsu-hu
onun nefsi
katle ahî-hi
kardeşini öldürmeye
fe katele-hu
böylece onu öldürdü
fe asbaha
sonra oldu
min el hâsirîne
hüsran uğrayanlardan, kendine yazık edenlerden