أُوْلَئِكَ يُؤْتَوْنَ أَجْرَهُم مَّرَّتَيْنِ بِمَا صَبَرُوا وَيَدْرَؤُونَ بِالْحَسَنَةِ السَّيِّئَةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
ulâike
işte onlar
yu'tevne
verilir
ecre-hum
onların ecirleri, ücretleri
merreteyni
iki kez, iki defa, iki kat
bimâ
sebebiyle
saberû
sabrettiler
ve yedraûne
ve uzaklaştırırlar, savarlar
bi el haseneti
hasenat ile, iyilikle
es seyyiete
seyyiat, kötülük
ve mimmâ (min mâ)
ve şeyden
razaknâ-hum
onları rızıklandırdık
yunfikûne
infâk ederler, verirler