لَئِنْ أُخْرِجُوا لَا يَخْرُجُونَ مَعَهُمْ وَلَئِن قُوتِلُوا لَا يَنصُرُونَهُمْ وَلَئِن نَّصَرُوهُمْ لَيُوَلُّنَّ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنصَرُونَ
le in
eğer gerçekten olursa
uhricû
çıkarıldılar
lâ yahrucûne
çıkmazlar
mea-hum
onlarla beraber
ve le in kûtılû
ve eğer gerçekten savaşsalar
lâ yansurûne-hum
onlara yardım etmezler
ve le in
ve eğer gerçekten olursa, olsa bile
nasarû-hum
onlara yardım ettiler
le yuvellu-enne
mutlaka dönerler (savaştan dönüp kaçarlar)
el edbâre
arkaları
summe
sonra
lâ yunsarûne
onlar yardım olunmazlar