الآنَ خَفَّفَ اللّهُ عَنكُمْ وَعَلِمَ أَنَّ فِيكُمْ ضَعْفًا فَإِن يَكُن مِّنكُم مِّئَةٌ صَابِرَةٌ يَغْلِبُواْ مِئَتَيْنِ وَإِن يَكُن مِّنكُمْ أَلْفٌ يَغْلِبُواْ أَلْفَيْنِ بِإِذْنِ اللّهِ وَاللّهُ مَعَ الصَّابِرِينَ
el'âne
şimdi
haffefe allâhu
Allah hafifletti
an-kum
sizden
ve alime
ve bildi
enne
... olduğunu
fî-kum
sizde
da'fen
zaaf, zayıflık
fe in
ve eğer, şayet
yekun
olur
min-kum
sizden
mietun
yüz (kişi)
sâbiratun
sabırlı, sabreden
yaglibû
gâlip gelir
mieteyni
iki yüz (kişi)
ve in yekun
ve eğer, şayet olursa
min-kum
sizden
elfun
bin (kişi)
yaglibû
gâlip gelir
elfeyni
iki bin (kişi)
bi iznillâhi (bi izni allâhi)
Allah'ın izni ile
vallâhu (ve allâhu)
ve Allah
mea es sâbirîne
sabredenlerle beraber