وَاذْكُرُواْ إِذْ أَنتُمْ قَلِيلٌ مُّسْتَضْعَفُونَ فِي الأَرْضِ تَخَافُونَ أَن يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُم بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
ve izkurû
ve hatırlayın
iz
olduğu zaman
entum
siz
kalîlun
az
mustad'afûne
güçsüz, aciz, hakir görülen kimseler
fî el ardı
yeryüzünde
tehâfûne
korkuyorsunuz
en
... olması
yetehattafe-kum en nâsu
insanların sizi kıskıvrak tutması, yakalaması
fe âvâ-kum
o zaman sizi barındırdı
ve eyyede-kum
ve sizi destekledi
bi nasri-hî
onun yardımı ile
ve razaka-kum
ve size rızıklar verdi
min et tayyibâtî
temiz, helal şeylerden
lealle-kum
umulur ki böylece siz
teşkurûne
şükredersiniz