يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالإِنسِ أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ آيَاتِي وَيُنذِرُونَكُمْ لِقَاء يَوْمِكُمْ هَذَا قَالُواْ شَهِدْنَا عَلَى أَنفُسِنَا وَغَرَّتْهُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَشَهِدُواْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُواْ كَافِرِينَ
yâ ma'şere el cinni
ey cin topluluğu
ve el insi
ve insan
e lem
olmadı mı?
ye'ti-kum
size geldi
rusulun
resûller, elçiler
min-kum
sizden, içinizden
yakussûne
anlatıyorlar, anlatırlar
aleykum
size
âyâtî
âyetlerim
ve yunzirûne-kum
ve sizi uyarıyorlar, uyarırlar
likâe
mülâki olma, karşılaşma, ulaşma
yevmi-kum
sizin gününüz
hâzâ
bu
kâlû
dediler
şehid-nâ
biz şahit olduk
alâ
üzerine, ...’e
enfusi-nâ
nefslerimiz, kendi nefslerimiz
ve garrat-hum
ve onları aldattı
el hayâtu ed dunyâ
dünya hayatı
ve şehidû
ve şahit oldular
alâ
üzerine, ...’e
enfusi-him
kendi nefsleri, kendileri
enne-hum
onların ... olduklarına, kendilerinin ...olduğuna
kânû
oldular
kâfirîne
kâfirler