فَإِن لَّمْ تَفْعَلُواْ فَأْذَنُواْ بِحَرْبٍ مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ وَإِن تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُؤُوسُ أَمْوَالِكُمْ لاَ تَظْلِمُونَ وَلاَ تُظْلَمُونَ
fe
o zaman, o taktirde, bundan sonra
in lem tef'alû
eğer yapmazsanız
fe'zenû (fe izenû)
o taktirde bilin
bi harbin
harbi, savaşı
min allâhi
Allah'tan
ve resûli-hi
ve onun resûlü
ve in
ve eğer
tubtum
tövbe ettiniz
fe
o zaman, artık, o taktirde
lekum
sizin
ruûsu
ana mallar, ana para
emvâli-kum
sizin mallarınız
lâ tazlimûne
zulmetmezsiniz, haksızlık etmezsiniz
ve lâ tuzlemûne
ve zulmedilmezsiniz, haksızlığa uğramazsınız