زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَيَسْخَرُونَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُواْ وَالَّذِينَ اتَّقَواْ فَوْقَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَاللّهُ يَرْزُقُ مَن يَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
zuyyine
süslendi, müzeyyen kılındı
lillezîne (li ellezîne)
o kimselere, onlara
keferû
inkâr ettiler
el hayâtu ed dunyâ
dünya hayatı
ve yesharûne
ve alay ediyorlar
min ellezîne
o kimselerden, onlardan
âmenû
âmenû oldular (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dilediler), îmân ettiler
vellezîne (ve ellezîne)
ve o kimseler, onlar
ittekav
takva sahibi oldular
fevka-hum
onların üstünde (onlardan üstün)
yevme el kıyâmeti
kıyâmet günü
ve allâhu yerzuku
ve Allah rızıklandırır
men yeşâu
dilediği kimseyi
bi gayri hisâbin
hesapsız