وَالْبَلَدُ الطَّيِّبُ يَخْرُجُ نَبَاتُهُ بِإِذْنِ رَبِّهِ وَالَّذِي خَبُثَ لاَ يَخْرُجُ إِلاَّ نَكِدًا كَذَلِكَ نُصَرِّفُ الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَشْكُرُونَ
ve el beledu
ve şehir, belde
et tayyibu
temiz
yahrucu
çıkar, çıkarır
nebâtu-hu
onun bitkisi, nebatı
bi izni rabbi-hi
Rabbinin izni ile
ve ellezî habuse
ve kötü olan ki
lâ yahrucu
çıkmaz, çıkarmaz
illâ
...’den başka
nekiden
kıt mahsul, kuru ot, faydasız bitki
kezâlike
işte bunun gibi
nusarrifu el âyâti
âyetleri açıklarız
li kavmin
bir kavim için
yeşkurûne
şükrederler