سَأَصْرِفُ عَنْ آيَاتِيَ الَّذِينَ يَتَكَبَّرُونَ فِي الأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَإِن يَرَوْاْ كُلَّ آيَةٍ لاَّ يُؤْمِنُواْ بِهَا وَإِن يَرَوْاْ سَبِيلَ الرُّشْدِ لاَ يَتَّخِذُوهُ سَبِيلاً وَإِن يَرَوْاْ سَبِيلَ الْغَيِّ يَتَّخِذُوهُ سَبِيلاً ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَكَانُواْ عَنْهَا غَافِلِينَ
se asrifu
çevireceğim, uzaklaştıracağım
an âyâtî
âyetlerimden
ellezîne
o kimseler
yetekebberûne
kibirlenirler
fî el ardı
yeryüzünde
bi gayri el hakkı
haksız yere
ve in
ve eğer, ... olsa bile
yerev
görseler
kulle
bütün, hepsini
âyetin
âyet
lâ yu'minu
inanmazlar
bi-hâ
ona
ve in
ve eğer
yerev
görseler
sebîle er ruşdi
irşad yolu
lâ yettehızû-hu
onu edinmezler
sebîlen
yol
ve in
ve eğer
yerev
görseler
sebile el gayyi
gayy yolu
yettehızû-hu sebîlen
onu yol edinirler
zâlike
işte bu
bi enne-hum
onların, ..... olması sebebiyle
kezzebû
yalanladılar
bi âyâti-nâ
âyetlerimizi
ve kânû
ve oldular
an-hâ
ondan
gâfilîne
gâfiller