وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ فَإِذَا أُوذِيَ فِي اللَّهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللَّهِ وَلَئِن جَاء نَصْرٌ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمْ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِمَا فِي صُدُورِ الْعَالَمِينَ
ve
ve
min
dan
en nâsi
insanlar
men
kim, kimse
yekûlu
der, diyor
âmennâ
biz îmân ettik (biz âmenû olduk)
bi allâhi
Allah'a
fe
artık, o zaman
izâ ûziye
eziyet edildiği zaman
fîllâhi (fî allâhi)
Allah hakkında, Allah yolunda
ceale
yaptı, kıldı
fitnete
fitne
en nâsi
insan
ke
gibi
azâbi allâhi
Allah'ın azabı
ve le
ve elbette, mutlaka
in câe
gelirse
nasrun
bir yardım
min
dan
rabbi-ke
senin Rabbin
le
elbette, mutlaka
yekûlunne
derler
innâ
muhakkak ki biz
kunnâ
biz olduk
mea-kum
sizinle birlikte, beraber
e
mı
ve
ve
leyse
değil
allâhu
Allah
bi a'leme
çok iyi bilen
bi mâ
şey ile, şeyi
fî
içinde
sudûri
göğüsler, sineler
el âlemîne
âlemler