أَشِحَّةً عَلَيْكُمْ فَإِذَا جَاء الْخَوْفُ رَأَيْتَهُمْ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ تَدُورُ أَعْيُنُهُمْ كَالَّذِي يُغْشَى عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِ فَإِذَا ذَهَبَ الْخَوْفُ سَلَقُوكُم بِأَلْسِنَةٍ حِدَادٍ أَشِحَّةً عَلَى الْخَيْرِ أُوْلَئِكَ لَمْ يُؤْمِنُوا فَأَحْبَطَ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرًا
eşıhhaten (şehha)
daha cimri, çok cimri : (cimri)
aleykum
size, sizin üzerinize
fe izâ
o zaman
câe
geldi
el havfu
korku
raeyte-hum
onları gördün
yenzurûne
bakıyorlar, bakarlar
ileyke
sana
tedûru
döner
a'yunu-hum
onların gözleri
kellezî (ke ellezî)
onun gibi
yugşâ
baygınlık çöker
aleyhi
onun üzerine
min el mevti
ölümden
fe
o zaman, sonra
izâ zehebe
gittiği zaman
el havfu
korku
selekû-kum
sizi incittiler
bi elsinetin
dilleri ile
hıdâdin
kırıcı, keskin
eşıhhaten
daha cimri, çok cimri
alâ el hayrı
hayra karşı
ulâike
işte onlar
lem yu'minû
mü'min değiller, inanmazlar
fe
o zaman, bu sebeple
ahbetallâhu (ahbete allâhu)
Allah heba etti, yok etti
a'mâle-hum
onların amellerini
ve kâne
ve oldu
zâlike
işte bu
alallâhi (alâ allâhi)
Allah'a
yesîren
kolay