1. 57. Ayeti

أَوْ تَقُولَ لَوْ أَنَّ اللَّهَ هَدَانِي لَكُنتُ مِنَ الْمُتَّقِينَ

  • ev

    veya, yoksa

  • tekûle

    der, söyler

  • lev

    şâyet

  • enne

    olduğu, muhakkak ki

  • allâhe

    Allah

  • hedâ-ni

    beni hidayete erdirdi

  • le kuntu

    mutlaka ben olurdum

  • min

    den

  • el muttekîne

    takva sahipleri

ZUMER suresi - 57. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.
  • Abdullah Parlıyan

    Veya gerçekten Allah beni doğru yola iletseydi, O'na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum” diyeceği,
  • Adem Uğur

    Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".
  • Ahmed Hulusi

    Yahut şöyle der: "Eğer Allâh bana hidâyet etseydi, elbette korunanlardan olurdum. "
  • Ahmet Tekin

    Yahut:'Allah bana doğru yolu gösterme lütfunda bulunsaydı, Allah’a sığınanlardan, emirlerine yapışanlardan, günahlardan arınıp azaptan korunanlardan, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerden olurdum.' diyeceği günden önce Kur’ân’a tâbi olun.
  • Ahmet Varol

    Yahut: 'Eğer Allah beni hidayete erdirseydi mutlaka takva sahiplerinden olurdum' demesinden.
  • Ali Bulaç

    Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
  • Ali Fikri Yavuz

    Yahud şöyle demesi var: “- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.”
  • Bayraktar Bayraklı

    Yahut, “Eğer Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O'na karşı saygı duyanlardan olurdum” demesin diye.
  • Bekir Sadak

    (57-58) Veya, «Allah beni dogru yola eristirseydi sakinanlardan olurdum» diyecegi, yahut, azabi gordugunde: «Keski benim icin donus imkani bulunsa da iyilerden olsam» diyecegi gunden sakinin.
  • Celal Yıldırım

    Veya «eğer Allah beni doğru yola eriştirseydi, elbette (O'ndan) korkup (fenalıklardan) sakınanlardan olurdum,» diyeceği,
  • Cemal Külünkoğlu

    Yahut: “Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka sakınanlardan olurdum!” diyeceği (günden de sakının)!
  • Diyanet İşleri (eski)

    (57-58) Veya, 'Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum' diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: 'Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam' diyeceği günden sakının.
  • Diyanet Vakfi

    (57-58) Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.
  • Edip Yüksel

    Veya, 'ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım,' demesin
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Yâhud diyeceği: Allah bana yolunu gösterse idi her halde ben müttekılerden olurdum
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    yahut: «Allah, bana yolunu gösterseydi, kesinlikle ben takva sahiplerinden olurdum.»
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Yahut şöyle diyecektir: «Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum.»
  • Fizilal-il Kuran

    Veya şöyle demesinden: «Allah beni doğru yola ulaştırsaydı sakınanlardan olurdum.»
  • Gültekin Onan

    Veya: "Gerçekten Tanrı bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
  • Hasan Basri Çantay

    yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,
  • Hayrat Neşriyat

    (57-58) Yâhut: 'Doğrusu Allah beni hidâyete erdirmiş olsaydı, elbette (ben de) takvâ sâhiblerinden olurdum' demesi(nden) yâhut azâbı gördüğü zaman: 'Keşke benim için gerçekten bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım!' demesi(nden evvel Kur’ân’a tâbi' olun)!
  • İbni Kesir

    Veya: Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün.
  • Kadri Çelik

    Veya “Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum” diyeceği (günden sakının).
  • Muhammed Esed

    yahut, "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O'na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!" demesin diye,
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).
  • Ömer Öngüt

    Veya: "Allah bana hidayet etseydi, elbette takvâ sahiplerinden olurdum. " demesin.
  • Şaban Piriş

    Veya keşke Allah bana doğru yolu gösterseydi de korunanlardan olsaydım demesi...
  • Suat Yıldırım

    Yahut: "Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah’a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum."
  • Süleyman Ateş

    Yahut şöyle demesinden: "Allâh bana hidâyet etseydi, elbet ben de (Allâh'ın azâbından) korunanlardan olurdum."
  • Tefhim-ul Kuran

    Veya: «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği,
  • Ümit Şimşek

    Veya 'Allah bana hidayet verseydi ben de sakınanlardan olurdum' demesin.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.