وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ
ve le
ve gerçekten, elbette, muhakkak
in
eger, şâyet
seelte-hum
sen onlara sordun
men
kim
halaka
yarattı
es semâvâti
semalar, gökler
ve el arda
ve arz, yer
le
elbette, mutlaka
yekûlunne
derler
halaka-hunne
onları yarattı
el azîz
azîz, yüce ve üstün, izzet sahibi
el alîmu
alîm, en iyi bilen