اذْهَبُواْ بِقَمِيصِي هَذَا فَأَلْقُوهُ عَلَى وَجْهِ أَبِي يَأْتِ بَصِيرًا وَأْتُونِي بِأَهْلِكُمْ أَجْمَعِينَ
yezhebû (izhebû)
götürün : (gidin)
bikamîsî
benim gömleğimi
hâzâ
bu
fe
o zaman
elkû-hu
onu atın, ilka edin, sürün
alâ
...a
vechi ebî
babamın yüzüne (vechine)
ye'ti
gelir
basîran
basiret, gözün görme hassası
ve'tûnî
ve bana getirin
bi ehli-kum
ailenizi
ecma'îne
hepsi, tümü