إِنَّ فِي اخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَّقُونَ
inne
muhakkak ki
fî ihtilâfi
ihtilâflı, karşılıklı, arka arkaya, peşpeşe gelişi
el leyli
gece
ve en nehâri
ve gündüz
ve mâ halaka allâhu
ve Allah'ın yarattığı şeyler
fî es semâvâti
göklerde, semalarda
ve el ardı
ve yerde, yeryüzünde
le âyâtin
mutlaka âyetler, alâmetler, deliller
li kavmin
bir kavim için
yettekûne
takva sahibi olurlar