وَمِنَ الأَعْرَابِ مَن يَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ مَغْرَمًا وَيَتَرَبَّصُ بِكُمُ الدَّوَائِرَ عَلَيْهِمْ دَآئِرَةُ السَّوْءِ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
ve min el a'râbi
ve bedevî (göçebe) Araplar'dan
men
kimseler
yettehızu
edinir, öyle kabul eder
mâ yunfiku
infâk ettiği şeyi
magramen
zarar, ziyan
ve yeterabbesu
ve bekler
bi kum
size
ed devâire
devirler, dönemler, olayların değişmesi
aleyhim
onlara, onların üzerine (olsun)
dâiratu es sev'i
kötü dönemler, felâketli olaylar dönemi (mü'minlere felâketli dönemlerin gelmesi)
ve allâhu
ve Allah
semîun
en iyi işiten
alîmun
en iyi bilen