وَهُوَ الَّذِي يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَهُوَ أَهْوَنُ عَلَيْهِ وَلَهُ الْمَثَلُ الْأَعْلَى فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
ve huve
ve o
ellezî
o , ki o
yebdeu
(ilk defa) başlatır
el halka
yaratma
summe
sonra
yuîdu-hu
onu iade eder
ve huve
ve o
ehvenu
daha kolay, çok kolay
aleyhi
onun üzerine, ona
ve lehu
ve onun, ona ait
el meselu
misal, durum, özellik
el a'lâ
yüce
fî
içinde, de
es semâvâti
semalar, gökler
ve el ardı
ve arz, yeryüzü
ve huve
ve o
el azîzu
çok yüce, üstün
el hakîmu
hüküm ve hikmet sahibi