وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِّن قَبْلِكَ فَأَمْلَيْتُ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ
ve lekad
ve andolsun ki
istuhzie
alay edildi
bi rusulin
resûller ile
min kabli-ke
senden önce
fe
o zaman, fakat
emleytu
ben mühlet (süre) verdim
lillezîne (li ellezîne)
o kimselere
keferû
inkâr ettiler
summe
sonra
ehaztu-hum
onları helâk ettim, aldım, yakaladım
fe
artık, bundan sonra, o zaman, böylece
keyfe
nasıl
kâne
oldu
ıkâbi
ikabım, cezam (azabım)