رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ
ricâlun
adamlar
lâ tulhî-him
onları alıkoymaz, meşgul etmez, vazgeçirmez
ticâratun
ticaret
ve lâ
ve olmaz
bey'un
alışveriş
an zikrillâhi
Allah'ın zikrinden
ve ikâmi es salâti
ve namazın ikame edilmesi
ve îtâi ez zekâti
ve zekâtın verilmesi
yehâfûne
korkarlar
yevmen
gün
tetekallebu
döner, dönecek
fîhi el kulûbu
kalplerin
ve el ebsâru
ve gözler, bakışlar, görüşler