مِّنَ الَّذِينَ هَادُواْ يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ وَرَاعِنَا لَيًّا بِأَلْسِنَتِهِمْ وَطَعْنًا فِي الدِّينِ وَلَوْ أَنَّهُمْ قَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَاسْمَعْ وَانظُرْنَا لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَأَقْوَمَ وَلَكِن لَّعَنَهُمُ اللّهُ بِكُفْرِهِمْ فَلاَ يُؤْمِنُونَ إِلاَّ قَلِيلاً
min ellezîne
onlardan bir kısmı
hâdû
yahudiler
yuharrifûne
tahrif ederler, bozarlar
el kelime
kelime
an mevâdıı-hi
onun konulduğu yerden
ve yekûlûne
ve diyorlar
semi'nâ
biz işittik
ve asaynâ
ve isyan ettik
ve isma'
ve işit
gayra
olmayan, ...olmaz
musmeın
işiten
ve râınâ
ve bize bak. (Bu kelime Arab dilinde bu anlamda olmakla beraber, yahudi dilinde "ahmak" anlamına gelmekte ve hakaret etmek için kullanılmaktadır. İkisi arasında harf farkı olmasına rağmen ses benzerliği bulunmaktadır.)
leyyen
eğip bükerek
bi elsineti-him
kendi dillerini, dillerini
ve ta'nan
ve yererek
fî ed dîni
dîn hakkında, din konusunda, dinde, dini
ve lev
ve eğer olsa
enne-hum
onların....olması
kâlû
dediler
semi'nâ
biz işittik
ve ata'nâ
ve biz itaat ettik
ve isma'
ve duy, işit
ve unzurnâ
ve bize nazar et, bak
le kâne
elbette olurdu
hayran
daha hayırlı
lehum
onlar için, kendileri için
ve akveme
ve kavî, daha kuvvetli, daha sağlam, daha iyi, daha doğru
ve lâkin
ve fakat
leane-hum(u)
onları lânetledi
allâhu
Allah
bi kufri-him
küfürleri sebebiyle
fe
artık
lâ yu'minûne
îmân etmezler
illâ
hariç
kalîlen
pek azı