إِنِّي وَجَدتُّ امْرَأَةً تَمْلِكُهُمْ وَأُوتِيَتْ مِن كُلِّ شَيْءٍ وَلَهَا عَرْشٌ عَظِيمٌ
innî
muhakkak ki ben, gerçekten ben
vecedtu
buldum
umreeten
bir kadın, bir hanım
temliku-hum
onlara melik olan, hükümdarlık yapan
ve ûtiyet
ve verildi
min kulli şey'in
herşeyden
ve lehâ
ve ona, onun var
arşun
arş, taht
azîmun
büyük