فَمَكَثَ غَيْرَ بَعِيدٍ فَقَالَ أَحَطتُ بِمَا لَمْ تُحِطْ بِهِ وَجِئْتُكَ مِن سَبَإٍ بِنَبَإٍ يَقِينٍ
fe
artık, böylece
mekese
bekledi
gayre baîdin
uzak olmadan, çok geçmeden
fe
o zaman, böylece, ve
kâle
dedi
ehattu
ihata ettim (öğrendim)
bi mâ
şeyi
lem tuhıt
sen ihata etmedin
bihî
onu
ve ci'tu-ke
ve sana getirdim
min sebein
Seba'dan (Yemen'de bir bölge)
bi nebein
bir haber
yakînin
yakîn olan, kesin olan