وَيَوْمَ نَبْعَثُ مِن كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا ثُمَّ لاَ يُؤْذَنُ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ وَلاَ هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ
ve yevme
ve o gün
neb'asu
beas ederiz (göndeririz)
min kulli ummetin
bütün ümmetlerden
şehîden
bir şahit
summe
sonra
lâ yu'zenu (ezine)
izin verilmez : (izin verdi)
li ellezîne
o kimselere
keferû
inkâr ettiler
ve lâ hum yusta'tebûne (a'tebe)
ve rızanın oluşması için, onlardan özür (mazeret) beyan etmeleri istenmez : (gönlünü aldı, razı etti)