رَبَّنَا وَأَدْخِلْهُمْ جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدتَّهُم وَمَن صَلَحَ مِنْ آبَائِهِمْ وَأَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
rabbe-nâ
Rabbimiz
ve edhil-hum
ve onları dahil et
cennâti adnin
adn cennetleri
elletî
ki o
vaadte-hum
sen onlara vaadettin
ve men salaha
ve o kimse salâh makamına ulaştı
min âbâi-him
onların babalarından
ve ezvâci-him
ve onların zevceleri, eşleri
ve zurriyyâti-him
ve onların zürriyetleri, nesilleri
inne-ke
muhakkak ki sen
ente
sen
el azîzu
azîz, yüce, üstün ve güçlü
el hakîmu
hakim, hüküm ve hikmet sahibi