أَسْمِعْ بِهِمْ وَأَبْصِرْ يَوْمَ يَأْتُونَنَا لَكِنِ الظَّالِمُونَ الْيَوْمَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
esmi' bi-him
onlara işittir (neler neler, hayret edilecek şeyler işittirilir)
ve ebsır
ve göster (neler neler, hayret edilecek şeyler gösterilir)
yevme ye'tûne-nâ
bize gelecekleri gün
lâkin
lâkin, fakat
ez zâlimûne
zalimler
el yevme
bugün
fî
içinde
dalâlin
dalâlet
mubînin
apaçık