قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ غَيْرَ الْحَقِّ وَلاَ تَتَّبِعُواْ أَهْوَاء قَوْمٍ قَدْ ضَلُّواْ مِن قَبْلُ وَأَضَلُّواْ كَثِيرًا وَضَلُّواْ عَن سَوَاء السَّبِيلِ
kul
de, söyle
yâ ehle el kitâbi
ey kitab ehli, kitap sahipleri!
lâ taglû
haddi aşmayın!
fî dîni-kum
dininizde
gayra el hakkı
haklı olmaksızın, haksız olarak
ve lâ tettebiû
ve tâbî olmayın, uymayın!
ehvâe
hevalar, hevesler, nefsin istekleri
kavmin
kavim
kad dallû
dalâlete düşmüşler
min kablu
önceden
ve edallû
ve dalâlete düşürmüşler
kesîren
çoğu
ve dallû
ve saptılar
an sevâi es sebîli
sevvâ edilmiş, Allâh'a ulaştırmak üzere dizayn edilmiş yoldan