قَالُوا يَا مُوسَى إِنَّ فِيهَا قَوْمًا جَبَّارِينَ وَإِنَّا لَن نَّدْخُلَهَا حَتَّىَ يَخْرُجُواْ مِنْهَا فَإِن يَخْرُجُواْ مِنْهَا فَإِنَّا دَاخِلُونَ
kâlû yâ mûsâ
ey Mûsâ dediler
inne fî-hâ kavmen
şüphesiz orada (onun içersinde) bir topluluk, bir kavim var
cebbârîne
zorba
ve innâ
ve muhakkak ki biz
len nedhule-hâ
asla oraya girmeyiz
hattâ yahrucû
onlar çıkıncaya kadar
min-hâ
ondan, oradan
fe in yahrucû
eğer çıkarlarsa
min-hâ
oradan
fe
o zaman
innâ
gerçekten, elbette biz
dâhılûne
dahil olanlar, girenler