مُهْطِعِينَ مُقْنِعِي رُءُوسِهِمْ لاَ يَرْتَدُّ إِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْ وَأَفْئِدَتُهُمْ هَوَاء
muhtiîne
hızla gidenler, koşanlar
mukniî
kaldıranlar, dik tutanlar (gözleri bir şeye doğru devamlı bakar şekilde)
âmenû
onların başları, başlarını
lâ yerteddu
dönmez, dönemez, çevrilmez
ileyhim
onlara, kendilerine
tarfu-hum,
onların bakışları
ve ef'idetu-hum
ve onların kalpleri
hevâun
heva (hevesler), nefsin afetleri (vardır)