وَيَا قَوْمِ هَذِهِ نَاقَةُ اللّهِ لَكُمْ آيَةً فَذَرُوهَا تَأْكُلْ فِي أَرْضِ اللّهِ وَلاَ تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابٌ قَرِيبٌ
ve yâ kavmi
ve ey kavmim
hâzihî
bu
nâkatu allâhi
Allah'ın (dişi) devesi
lekum
size, sizin için
âyeten
bir âyet, delil, mucize
fe zerû-hâ
onu serbest bırakın
te'kul
yesin
fî ardı allâhi
Allah'ın arzında
ve lâ temessû-hâ
ve ona dokunmayın
bi sûin
kötülükle
fe ye'huze-kum
aksi halde, o taktirde sizi alır (olur)
azâbun karîbun
yakın bir azap