1. 14. Ayeti

يُنَادُونَهُمْ أَلَمْ نَكُن مَّعَكُمْ قَالُوا بَلَى وَلَكِنَّكُمْ فَتَنتُمْ أَنفُسَكُمْ وَتَرَبَّصْتُمْ وَارْتَبْتُمْ وَغَرَّتْكُمُ الْأَمَانِيُّ حَتَّى جَاء أَمْرُ اللَّهِ وَغَرَّكُم بِاللَّهِ الْغَرُورُ

  • yunâdûne-hum

    onlara seslenilir (onlara seslenirler)

  • e

    mi

  • lem nekun

    biz olmadık

  • mea-kum

    sizinle beraber

  • kâlû

    dediler

  • belâ

    evet

  • ve lâkinne-kum

    ve ancak, fakat siz

  • fetentum

    fitneye düşürdünüz

  • enfuse-kum

    kendiniz

  • ve terebbastum

    ve durup beklediniz

  • ve irtebtum

    ve şüphe ettiniz

  • ve garret-kum(u)

    ve sizi aldattı

  • el emâniyyu

    emaniyye, gerçek olmayan, bâtıl şeyler

  • hattâ

    hatta, oluncaya kadar

  • câe

    geldi

  • emru allahi

    Allah'ın emri

  • ve garre-kum

    ve sizi aldattı

  • bi allâhi

    Allah'a karşı

  • el garûr

    aldatanlar, aldatıcılar

HADÎD suresi - 14. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Onlar bağırırlar da derler ki: Biz, sizinle berâber değil miydik? Evet derler ve fakat siz, kendinizi fitnelere saldınız ve îman edenlerin bir felâkete uğramasını beklediniz ve şüphe ettiniz ve olmayacak istekler, sizi aldatıp durdu, sonunda Allah'ın emri, gelip çattı ve sizi Şeytan, aldatmıştı.
  • Abdullah Parlıyan

    Münafıklar o gün mü'minlere seslenirler: “Biz sizinle beraber değil miydik?” Mü'minler: “Evet beraberdiniz” derler. “Fakat siz kendinizi, kendiniz yaktınız. Hep mü'minlerin felaketini gözlediniz. İslâm dini hakkında şüphe ettiniz, sizi kuruntular aldattı, sizi o çok aldatan şeytan veya dünya Allah'a karşı güvendirerek, sizi Allah ile aldattı da nihayet ölüm veya Allah'ın azabı gelip çattı.”
  • Adem Uğur

    Münafıklar onlara: Biz sizinle beraber değil miydik? diye seslenirler. (Müminler de) derler ki: Evet ama, siz kendi başınızı belaya soktunuz; fırsat beklediniz; şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı!
  • Ahmed Hulusi

    (İkiyüzlüler) onlara (iman edenlere): "Sizinle beraber değil miydik?" diye seslenirler. "Evet ama siz, Allâh'ın emri (ölüm) gelesiye kadarki süreçte, nefslerinizi fitneye düşürdünüz (imanı yaşamadınız), gözetleyip durdunuz, şüphe ettiniz, kuruntular da sizi aldattı ve o çok aldatıcı da (bilincinizdeki şartlanmışlık fikirleri) Allâh'la (siz O'ndan var oldunuz ne yapsanız bir şey olmaz size, kuruntusuyla) sizi aldattı!"
  • Ahmet Tekin

    Münâfıklar onlara:'Biz dünyada sizinle beraber değil miydik?' diye seslenirler. Mü’minler de:'Evet, zâhirde beraberdik, ama siz başınızı büyük belâya soktunuz. Fırsat beklediniz. Şüpheye düştünüz, şüpheye düşürecek konular aradınız, ithamlarda bulundunuz. Allah’ın planı icra edilinceye kadar, boş hayaller sizi aldattı. Üstelik hilekâr insanlar ve şeytan da Allah’ı öne sürerek, Allah adına sizi kandırdı.
  • Ahmet Varol

    Onlara: 'Biz sizinle beraber değil miydik?' diye seslenirler. Derler ki: 'Evet, ama siz kendi kendinizi fitneye soktunuz, (iman edenlerin başlarına felaketler gelmesini) gözlediniz, şüpheye düştünüz, Allah'ın emri (ölüm) gelinceye kadar uzun emeller sizi aldattı ve çok aldatıcı (şeytan) sizi Allah hakkında aldattı.
  • Ali Bulaç

    (Münafıklar) Onlara seslenirler: "Biz sizlerle birlikte değil miydik?" Derler ki: "Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (müslümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip beklediniz, (Allah'a ve İslam'a karşı) kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp aldattı. Sonunda Allah'ın emri (olan ölüm) geliverdi; ve o aldaltıcı da sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak, hatta masumca sizden görünerek) aldatmış oldu."
  • Ali Fikri Yavuz

    Münafıklar, müminlere şöyle bağırırlar: “- Bizler sizinle beraber (dünyada ibadet eder) değil miydik?” Müminler: “- Evet, bizimle beraberdiniz; fakat siz, kendinizi nifaka düşürüb helâk ettiniz. Müminlere felâket beklediniz, (yahud tevbe için beklediniz), şübhelendiniz ve uzun ömür hülyası, sizi aldattı; tâ Allah’ın emri (ölüm) gelinceye kadar... Bir de, Allah’a karşı, sizi, aldatıcı şeytan aldattı.”
  • Bayraktar Bayraklı

    Münafıklar müminlere, “Biz sizinle beraber değil miydik?” diye seslenirler. Müminler derler ki: “Evet, ama siz kendi başınızı belâya soktunuz, gözlediniz, şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. Şeytan, Allah ile sizi aldattı. Nihayet Allah'ın emri geldi çattı.”
  • Bekir Sadak

    Ikiyuzluler, inananlara: «Biz sizinle beraber degil miydik» diye seslenirler. Onlar: «Evet oyle; fakat sizler kendinizi aldattiniz, bize pusu kurdunuz, Allah'in buyrugu gelene kadar dinde supheye dustunuz; sizi kuruntular aldatti; sizi seytanlar Allah'a karsi da ayartti.»
  • Celal Yıldırım

    İkiyüzlü dönekler, mü'minlere : «Biz sizinle beraber değil miydik ?» diye seslenirler. Onlar da: «Evet, beraberdik, ama siz kendinizi fitne unsuru yaptınız; (mü'minlerin başına gelmesini istediğiniz kötülüğü ve kurduğunuz tuzağı) gözleyip şüphe içinde kaldınız. Kuruntularınız sizi iyice aldattı. Allah'ın emri (azabı) gelinceye kadar bu hâliniz devam etti. Aldatıcı azgınlar sizi Allah'a karşı aldatıp ayarttılar.
  • Cemal Külünkoğlu

    (Münafıklar) mü'minlere şöyle seslenirler: “Biz de (dünyada) sizinle beraber değil miydik?” (Mü'minler de) derler ki: “Evet, fakat siz kendinizi yaktınız. Başımıza musibetler gelmesini gözlediniz, şüphe ettiniz. Allah'ın emri (ölüm) gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. O çok aldatıcı (şeytan) Allah hakkında da sizi aldattı.”
  • Diyanet İşleri (eski)

    İkiyüzlüler, inananlara: 'Biz sizinle beraber değil miydik' diye seslenirler. Onlar: 'Evet öyle; fakat sizler kendinizi aldattınız, bize pusu kurdunuz, Allah'ın buyruğu gelene kadar dinde şüpheye düştünüz; sizi kuruntular aldattı; sizi şeytanlar Allah'a karşı da ayarttı.'
  • Diyanet Vakfi

    Münafıklar onlara: Biz sizinle beraber değil miydik? diye seslenirler. (Müminler de) derler ki: Evet ama, siz kendi başınızı belaya soktunuz; fırsat beklediniz; şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı!
  • Edip Yüksel

    'Biz sizinle birlikte değil miydik?' diye onlara seslenirler. 'Evet,' derler, 'Ancak siz kendinizi kandırdınız, beklediniz, kuşkular beslediniz ve ALLAH'ın kararı gelinceye kadar kuruntularla oyalandınız. Kandırıcı, sizi ALLAH hakkında yanılttı.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Onlara şöyle bağırışırlar: Bizler sizinle beraber değil miydik? Evet, derler: Ve lâkin sizler kendilerinize fitne yaptınız, gözettiniz, işkillendiniz, o kuruntular sizi aldattı, tâ Allahın emri gelinciye kadar, hem sizi Allaha mağrurlandırdı o aldatıcı mağrur.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    (Münafıklar) onlara şöyle bağrışırlar: «Bizler sizinle beraber değil miydik?» (Mü'minler): «Evet, ama siz kendilerinizi fitneye soktunuz, gözettiniz, şüpheye düştünüz ve Allah'ın emri gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. O aldatıcı şeytan sizi (günahın zararı yoktur diye) Allah'a güvendirdi.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    (Münafıklar) onlara: «Biz sizinle beraber değil miydik?» diye seslenirler. (Müminler) de derler ki: «Evet ama, siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz, gözlediniz, şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı.
  • Fizilal-il Kuran

    Münafıklar, müminlere «Dünyada sizinle birlikte değil miydik?» diye seslenirler. Müminler de onlara şöyle derler; «Evet, birlikteydik. Fakat siz kendiniz eğri yola saptınız, hep komplo peşinde koştunuz, gerçeklerden kuşku duydunuz, asılsız kuruntulara kapıldınız, sonunda Allah'ın emri gelince öldünüz, o yaman ayartıcı (şeytan) sizi Allah'ın affediciliğine güvendirerek baştan çıkardı.»
  • Gültekin Onan

    (Münafıklar) Onlara seslenirler: "Biz sizlerle birlikte değil miydik?" Derler ki: "Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (müslümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip beklediniz, (Tanrı'ya ve İslama karşı) kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp aldattı. Sonunda Tanrı'nın buyruğu geliverdi; ve o aldaltıcı da sizi Tanrı ile aldatmış oldu."
  • Hasan Basri Çantay

    (Münafıklar) onlara bağrışırlar: «Biz sizinle beraber değil miydik»? «Evet, dediler (derler, beraberdik). Fakat kendinizi siz kendiniz yakdınız. (Hep mü'minlerin felâketini) gözetdiniz. (İslâm dîni hakkında) şübhe etdiniz. Sizi kuruntular aldatdı. Sizi o çok aldatan, Allaha karşı bile aldatdı». Nihayet (işte) Allahın emri gelib çatdı.
  • Hayrat Neşriyat

    (Münâfıklar) onlara (o Cennet ehline): 'Sizinle (dünyada) berâber değil miydik?' diye bağırırlar. (Mü’minler de:) 'Evet (berâberdiniz)! Fakat siz, kendinizi (nifakla) fitneye düşürdünüz ve (mü’minlere musîbet gelmesini) beklediniz, hem (hak olan dîninizde) şübhe ettiniz ve boş temennîler sizi aldattı; nihâyet Allah’ın emri (ölüm) geldi; o çok aldatıcı (şeytan)da, sizi Allah hakkında aldattı!' derler.
  • İbni Kesir

    Onlara: Biz sizinle beraber değil miydik? diye seslenirler. Onlar da: Evet, ama siz kendinizi aldattınız, pusu kurdunuz, şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan, sizi Allah'a karşı bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı.
  • Kadri Çelik

    Onlara (münafıklar şöyle) seslenirler: “Biz sizlerle birlikte değil miydik?” Onlar, “Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, gözetip beklediniz, kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp aldattı. Sonunda Allah'ın emri (olan ölüm) geliverdi ve o aldatıcı da sizi Allah ile aldatmış oldu” derler.
  • Muhammed Esed

    O(nun dışında kala)nlar, şu (içindeki)lere, "Sizinle değil miydik?" diye seslenecekler. Berikiler, "Evet öyleydi!" diye cevap verecekler, "Ama siz kendi kendinizi ayarttınız, (inancınızda) tereddüt gösterdiniz; (yeniden dirilme konusunda) şüpheye kapıldınız ve Allah'ın buyruğu ulaşıncaya kadar kuruntunuz sizi yoldan çıkardı çünkü, Allah hakkındaki ayartıcı düşünceler(iniz) sizi yanılgıya sürükledi!
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Onlara bağırırlar ki: «Biz sizinle beraber değil mi idik?» Onlar da derler ki: «Evet.. Velâkin siz nefsinizi fitneye düşürdünüz, ve (mü'minler hakkında fenalık) gözettiniz ve sizi bâtıl şeyler gurura düşürdü. Tâ ki, Allah'ın emri geliverdi. Ve sizi şeytan Allah ile aldattı.»
  • Ömer Öngüt

    Münafıklar müminlere: "Biz sizinle beraber değil miydik?" diye seslenirler. Müminler de derler ki: "Evet amma, siz kendinizi aldattınız, bize pusu kurdunuz, şüpheye düştünüz, kuruntular sizi aldattı. O çok aldatıcı (şeytan) sizi Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı. "
  • Şaban Piriş

    Münafıklar, müminlere: -Sizinle beraber değil miydik? diye seslenecekler. -Evet, ama, siz kendinizi aldattınız. Çekinceli davrandınız, şüphe ettiniz ve Allah’ın emri gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. Aldatıcı da sizi Allah ile aldattı, derler.
  • Suat Yıldırım

    Münafıklar şöyle seslenirler: "Biz de sizinle beraber değil miydik?" Müminler cevap verirler: "Evet, beraberdiniz, fakat siz kendi canınızı yaktınız, müminlere hep felaket gelmesini gözleyip durdunuz, şüphelere düştünüz, sizi birtakım kuruntular oyaladı. Bir de baktınız ki emr-i Hak gelmiş. Böylece o dessas, çok aldatıcı şeytan sizi Allah’ın affı ve keremi ile aldattı."
  • Süleyman Ateş

    (Münâfıklar) onlara seslenirler: "Biz de sizinle beraber değil miydik?" (Mü'minler) derler ki: "Evet ama, siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz, beklediniz (hemen tevbe etmediniz) kuşkulandınız, kuruntular sizi aldattı. Allâh'ın emri (ölüm) gelinceye kadar (böyle hareket ettiniz,) o çok aldatıcı (şeytân,) sizi Allâh(ın affı) ile aldattı."
  • Tefhim-ul Kuran

    (Münafıklar) Onlara seslenirler: «Biz sizlerle birlikte değil miydik?» Derler ki: «Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (Müslümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip beklediniz; (Allah'a ve İslâm'a karşı) kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp aldattı. Sonunda Allah'ın emri (olan ölüm) geliverdi; ve o aldatıcı da sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak, hatta masumca bizden görünerek) aldatmış oldu.»
  • Ümit Şimşek

    Mü'minlere 'Biz sizinle beraber değil miydik?' diye seslenirler. Mü'minler 'Evet,' der. 'Fakat siz kendi kendinizi helâke düşürdünüz. Çünkü bizim başımıza gelecekleri gözetlediniz; şüphe içinde oldunuz; Allah'ın emri gelinceye kadar kuruntularla avunup durdunuz; o çok aldatıcı olan Şeytan da sizi Allah ile aldattı.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Onlara seslenirler: "Biz sizinle değil miydik?" Derler ki: "Evet, bizimleydiniz. Ancak siz kendinizi yaktınız, bekleyip durdunuz, şüphe ettiniz, hayal ve kuruntular/hurafeler/anlamını bilmeden okuyuşlar sizi aldattı; nihayet Allah'ın emri geldi. O yaman aldatıcı, sizi Allah ile aldattı."

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.