وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَؤُلَاء أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ
ve yevme
ve o gün
yahşuru-hum
onları haşredecek, toplayacak
ve mâ
ve şeyler
ya'budûne
tapıyorlar
min dûnillâhi (dûni allâhi)
Allah'tan başka
fe
böylece, sonra
yekûlu
diyecek
e entum
siz mi
adleltum
saptırdınız, dalâlete düşürdünüz
ibâdî
kullarım
hâulâi
bunlar
em
veya, yoksa
hum
onlar
dallû
saptılar, dalâlete düştüler
es sebîle
sebîl, yol