أَن تَقُولُواْ إِنَّمَا أُنزِلَ الْكِتَابُ عَلَى طَآئِفَتَيْنِ مِن قَبْلِنَا وَإِن كُنَّا عَن دِرَاسَتِهِمْ لَغَافِلِينَ
en tekûlû
demeniz (dememeniz, söylemeniz)
innemâ
yalnızca, sadece
unzile
indirildi
el kitâbu
kitap
alâ
üzerine, ...'a
tâifeteyni
iki taife, topluluk
min kabli-nâ
bizden önce
ve in kunnâ
ve biz olurduk (eğer, ... ise biz ... olduk)
an dirâseti-him
onların derslerinden (okuduklarından)
le gâfilîne
gerçekten gâfil (habersiz) olanlar