مِن وَرَائِهِمْ جَهَنَّمُ وَلَا يُغْنِي عَنْهُم مَّا كَسَبُوا شَيْئًا وَلَا مَا اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاء وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
min verâi-him
onların arkalarından
cehennemu
cehennem
ve lâ yugnî
ve fayda vermez
an-hum
onlardan, onlara
mâ
şey
kesebû
kazandılar
şey'en
bir şey
ve lâ
ve olmaz
mattehazû (mâ ittehazû)
edindikleri şey
min dûni allâhi
Allah'tan başka
evliyâe
velîler, dostlar
ve lehum
ve onlar için vardır
azâbun
azap
azîmun
azîm, büyük